Bismillahirrahmanirrahim
Allah doğruyu söyledi.
Peygamberimiz (s.a.v ) Allah'ın dur dediği yerde durdu,yürü dediği yerde yürüdü.
Hamd alemlerin Rabbi Allah'a selam tüm peygamberlere olsun. "Evet biz selamdan neden koptuk?"
Bu soruyu cevaplamak öyle bir pınar başına oturttu ki bir avuç yetiyor.Bir avuçtan fazlasının nasıl hasta ettiğini,hiç içmemenin de hasta ettiğinin şahidi.Hicabı yırtınca iki yakanın suyuda coştu.
İşte o nefsimizdir.
Anne olan ve anne yüreği taşıyan bunu bilir.Bebek ana rahminde 9 adımda gelişir.Fakat ana rahmine ekilmeden önceki aşamasıda 'Kûn'aşamasıdır.Bu 6 aşamadır.Ana rahmine döllenmiş yumurtanın ekimi ile yeni bir oluş devresi başlamıştır.Bu 9 dur.Dokuz olan düzenin yıkılıp karanlıktan aydınlığa kavuşmaktır.Yumurtanın içinden kuşun çıkması gibi...
Sonra ki aşama 12 dir.12 aşama tüm bildiğim zannettiklerimizin yıkılması yani ayı yaracak kadar büyük bir sarsılmadır.
Üçüncü karanlıktan da çıkmaktır.
Ana rahminde bu oluşum başlamadan tüm ekim yeri yumurta hazır edilmişti.Uygun bir eş ile suyun oluşumu gibi iki bilginin eşleşmesi ile yeni bilgi gelişti.Kalbi,aklı, beyni olan bilgi öyle bir bilgi ki o bilgi de yeni bilgi üretme kapasitesi ile...
Ya Muazzım Hû...
O öyle bir bilgi ki uygun bilgi ile herbir kar tanesi gibi nakış nakış filizleniyor.
Ah bu bilgi üçüncü aşamasında nefs ile tanışmak zorunda ki nefsi olmaz ise yeniden bir uyuşuk alaka döner.
Fakat bi o kadar da insanın henüz akıl makinası boş o da dolması gerek ve kendine verilmiş duyguları da öğreniyor.
A'lâ Hû
Nefs cahil,akıl boş,kalp safi!
Fıtrat ise Muhammed ( s.a.v ) i Yusuf güzelliğinde.
E bu mübarek adem nasıl korunacak?
Ah o cahil birde işte nefs ile tanıştı kolay mı? Ana çeşmesinden o istedikçe o istedikçe o istedikçe süt pınarlarî coşuyor (burada çok hakikat var da dallara ayrılmış başka bir vakitte açalım inşaallah)
Bir de istemeyen halen bi alak gibi nefsi uyanmamış olan var.Anne birini doyuramazken sütü yerlere akıp ziyan oluyorken diğer anne yavrusu doymuyor,sütü çekiliyor diye ah eder bilemez ki neler yapsın?
Evet nefs insan olabilmek için şarttı.Nefs insana bir yakıt,enerjiydi.Arzu olmaz ise insan alaklıktan da aşağı yeniden kendi kendini kilitleyen,tekammülünü kökünden kesen bir balta gibi olurdu.Kendi ağacını kendi kendinde ki demir gibi güç ile baltalar hiç bir damla can suyu hava bulamayacak kadar en derine gömülürdü.
Evet evet gömülüyor insan umudunu kaybettiğinde...ister Allah'a inansın ister inanmasın.Umudunu kaybetmeyen bir inançsıza dahi rahmet ardına kadar açıktır 12 adım ile her 12 adımı yeni kelebek nakışları kazandırır.Fakat o Allah'a ve ahiret gününe inanmadığından onun ipeği dünyalıktır.Hatta o hicabını, mahremiyetini dahi korumuş olsa şehvet pınarlarına düşmediği için bu dünyada cennet sevincini yaşar ha bunu kendinde ha da eşyadan sansın.Fakat amentunun bir tanesini dahi inkar etse zevki sadece bu dünyalık kalacaktır. Ta mezarlara uğrayıncaya dek.En sevdikleri bir bir toprağa düşünce belki inkarından vazgeçip hakkı Hak ile anlayacaktır.Fakat Allah öyle Hadî ki halis kulunu,inat etmeyen,haddi aşmayan kulunu uyandırır.
Bilim ve ilim bize tüm kademeleri ile kavraya bildiğimiz kadar serbesttir.
Kendi halimizce bebeğin gelişimi gibi bi hayat boyu sürer.
4 ay 40 gün 40 yaş da insan halden hale döner. 4.ayda alakın kalbi atar,kendini belli ettirir.Doğunca 40 kabala(şekle,elbiseye,yüze)döner.40 yaşta 40 hal ile 40 huy içinde olgunluğa erer .Bu tekammülün birine dahi çaba göstermeyen ahrette görecek.
İnsan bu tekammül aşamasında olduğu içinde tam kendi yüzü ortaya çıkmamasından tam anlaşılmaz.
Kendini temiz göstermiştir adı temiz olmuştur ya da olur olmaz yerde mahremini açık etmiştir adı pise çıkmıştır.Fakat bu iki zatı da zıddı ile görme ihtimali vardır.
Zan bu neden ile yanlıştır.Zan ediyorsak hiç yoktan hüsnü zan etmemiz boynumuzun borcudur.
İnsan tekammüldedir.Nefsin şehvet ağacına sadece 6.basamaktan sonrasına izin verilmemiştir.Hatta dörtte kalınması daha mahrem olanda izin verilmiştir.
Ortada yani dengede olmayan iki yandan sapar,tam 6 ya varmışken ondan daha fazlasını isteyen azar.
Biz fark etsekte etmesekte yeni bir devir geliyor gümbür gümbür, uyansakta uyanmasakta geliyor.
Vallahi şahidim hayatımızda hiç bir tesadüf yok.Yeni bir başlamanın demindeyiz.
Dünyanın son saati geldi mi bilemeyiz.Fakat her an yeni bir canın son saati gümbür gümbür geliyor.Doktorumuz son altı ayın kalmış dese biz şimdiye kadar alak halinde yani ölü gibi sadece kalbi atan bir ölü gibi olduysak vallahi o altı ayda neler neler kazanırız.
En başta kendi yüzümüzü buluruz.O yüzde Muhammed ( s.a.v ) ölçüsü ile bulunur.Öz Muhammed ( s.a.v ) şuur ile.O bilinç ile Hû da O da ortada dengede kalınır.
O ölçü Muhammed (s.a.v ) makamıydı.Meryemin durduğu yer.Uza çekilme.Mim durağı. ELlif lam mim...altı elif miktarı durak muhabbet makamı, yok daha daha daha isteyen öğürene kadar pisliğe battı. Altıyı aşınca yer sallandı. Yer diyor ben demiyorum ki o hergün diyor.Dağ nasıl da duruyor değil mi yerli yerinde gibi fakat o bir mazallah altıyı aşarsa bir çalkalar ki yedi de yıkar sekizde felaket dokuzu aşınca ay dahi yarılır. İnsan sinesini örtmeyi beceremedi.Ziynetini,rüyasını bir tek Muhammed (s.a.v ) i olana açık edecekti etmedi. Meryem gibi Zekeriya cana..Vesselam insan insana selam olamadı ki yeryüzü bir selam görsün . Şehvet durulsun hakiki mutluluk bulunsun, dostluk riyasız gösterişsiz hilesiz dostluk. Önce selam sonra kelam...
Hz Ali demiş.Söz namustur diye. ..
Bu hakikatin özünü Hucurat anlattı.
Allah'ın Kur'an,peygamber,hakikat ve hikmet bağından tutunamayanlar Muhammed (s.a.v ) şuuruna ulaşamadı.
O Muhammed(s.a.v ) ki muhabbet makamından sonrasına göz dikmeyendi.Haddi aşmadı.
Hatta daha yaşayabilmek gibi izni varken vefatında dahi onu istedi.Bu dünyada çok yaşama arzusuna girmedi.63 de kendine emanet canı bulduğu gibi tertemiz verdi.
Hamd alemlerin Rabbine
Salat ve selam Hz.Muhammed'e ve tüm peygaberlere.
(Neden bu selamdan koptuk?)sorusunun cevapları devam edecek inşâAllah.
İkra Ela
#instagramyazılarım
@ikraela
#sessizkalma
@ikraela
#sessizkalma
#nedenselamdankoptukbiz
0 yorum:
Yorum Gönder