Pazar, Mayıs 27, 2018 By: Oku Arz

Selamun aleyküm"ü anlayınca 9 #nedenselamdankoptukbiz




Basir Semi Rahman Rahîm Allah bize zahiri iki göz vermiş üç boyut ile bakabilecek kapasitede...

Bu iki göz pencere gibidir bu pencere ki ayna halinde öz çekim eder.

İslam'ın ruhu ile yaşandığı evvel kültürümüzün evlerinde ki mimariye bakın.

Dışarıya bakan yüzü cumbalıdır.Üç boyutlu bakabilme ve iki pencereden siyah ve beyaz zıttı ile düşünme erdemimizi kaybetmeyelim diye.

Düşünme erdemi çalıştıkça şuur gelişecek,basiret artacak,mahrem korunacak fuad bulunacaktı.Kalp gözü diri kalacaktı,batında olan,diri göz.

Bu evlerin bir dış büyük ev halinin kimliğini belirtircesine sanat ile süslenmiş olanları da vardır. Kapıda olmasa dahi evin içinde ev ahalisinden cevherler mutlaka nişan olurdu.Evin mutlak bir ürünü ev ahalisinin elinin,yüreğinin gayreti ile filizlenirdi.

Çok nadirdi satın alınmış hazır olan.

Bizimkiler derdi eskiden biz zeytin,çay,narenciye bilmezdik.Hep sonra çıktı onlar. Kızlar elleri ile işlerdi örtülerini,erkekler mutlaka altın bir bilezik için bir ustanın yanında çıraklık ederdi.Altın bilezik derken o bozulmayacak, devamlılığı olan bir sanatta usta olmak demekti.

Sonra dışardan içeriye ortasında bir ağaç kenarları çiçeklerle beslenmiş avlu,küçük bir çeşmesi çeşmenin kenarında küpeli çiçekleri olurdu.

Ruh vardı İslam ile yeşermiş yerlerde.İlla da aynı da olmazdı. Bizim yörede çivit katılmış kireç ile badana olurdu o evler,karanlık odaları da vardı...

 


İşte güzeldi fakat insanların bir kısmı verdikleri sözlere uymamaktan misaktan koptular bir çoğu daha daha hırsı ve ilimden kopmak kimini kopardı kimi de çok korktu günahtan,kör noktalara yakalanmaktan ya da kör olup birini yakmaktan öyle öyle örttüler ki helali haram etmeye başladılar orta da dengede olan bir ümmet olmaktan ayrıldılar.Daha çoğunu isteyen ise haramları da helal gibi görmeye başladı. Ya işte"Fala inanma falsız da kalma"kandırmacası ile Allah'ın haram ettiğini kendilerince eğlence nesebinde süslü gösterip "Biz inanmıyoruz da işte eğlence için " diyerek kendi kendilerini aldattılar.

Bunlar gibi haller ilerledikçe ne oldu? Biri korkudan pasifleşip içi kof bir kütüğe dönerken diğeri "Ya bu da ne çok anlamsız" dedi attı her şeyini üzerinden üryan kaldı. "Kerim kitabımız Kur'an nakışlarla süslü duvarın en üstünde ki civilerde asılı kaldı. Dokunulmaz oldu.Neden dokunulmaz oldu!

Neden dokunulmaz oldu?Artık Ondan öğüt almak nefsine düşenlerin işine gelmez oldu.Çünkü ona gitseler,kendi açıklarını gizleyecek hangi örtüyü bulacaklardı.Belalar yağmaya başlayınca da ordan buradan nakış, motif aramaya başladılar.Denge den muhabbet makamından,doğruluk ağacından ayrılan bozulmaya mecburdu.Bu sünetullah gereği taktirdi.

Peki bu curufun içinde yeniden diriliş ya da dirilen o doğrulukta sabit kalan karanlıktan felaha ulaşmak isteyen insanların"Pek de temizmiş"sözlerine aldırmadan şehvet sofralarına oturmayan...

   



Meryemce takvasını koruyan,İbrahim'ce, Musa'ca o bozuk düzeni hatta ashab-ı kehf gibi mağarayı(yalnızlığı, dünyadan çekilme) tercih eden,bir tohum gibi Rabbi ile muhabbet makamında A'lâyı illiyine kavuşturuldu.
Evet bir bahar gelir fakat bahara yüz ekşiten o bahardan nasiplenemez.Tarih şahit o güzel adamlara,halen insanlık o A'lâyı illiyinden taşan hikmetleri okuyor.Adam demek sadece erkek demek değildir.Hanımlar hep gizli özne gibidir.Adları sanları dahi duyulmaz.Onlar Hacer olur, onlar Musa'nın annesi,ablası olur,onlar Asiye olur...onlar öyle güzeller ki en çokta onları hüzün dolu gözlerinden tanırız.Daha geçende kazayı yaptığımız arkadaşımın dükkanında gördüm onları. Biri çıkarsız arkadaşıma yardıma gelmişti,biri lösemili çocuklar için ip almaya diğeri namazdaydı dua da arkadaşım onlar için yollardaydı...
İşte öyle bi'şey.
Elhamdullilahi rabbil alemin
İkra Ela

#nedenselamdankoptuk
#selam
#instagramyazılarım
@ikraela

0 yorum:

Yorum Gönder