Perşembe, Kasım 06, 2014 By: Oku Arz

Kuşlar

 Artık parçalarını Rahman ve Rahim Allah adı ile çağır                  
''Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır, sonra hepsi Rablerinin huzurunda toplanırlar.'' Enam suresi 38.ayet


''Göğün boşluğunda; Allah'ın buyruğuna boyun eğerek uçan kuşlara bakmıyorlar mı? Onları Allah'tan başka kimse tutmaz. İnanan bir kavim için muhakkak ki bunda ayetler vardır.''

                                      Nahl suresi 79.ayet


 Kuş derki:'' Ben de bir canım, kanatlarımla özgürüm. Kafeste ise bir mahkûm!Görevlerimin hakkını yaparım ve hayatım ile size sizin yaptıklarınızı da anlatırım.Siz amacınıza göre bir oyun  sergilerken kullandığınız nesnelerde bir anlam ve amaç yapıyorsunuz da bunu Alim,Rab Allah'ın yapmayacağını mı düşünüyorsunuz?O zaman biraz bizim sesimize kulak verin. Hayatım, yaşantım, şeklim, nerede yaşadığım ve neler yaptığım olanaklarına göre siz insanların yaptıklarını anlatır.’’
Buna birkaç örnekle bakalım:

1-En yükseklere uçan, alabildiğine özgür, en yükseklerden en uzakları görüp avlayan ve leş yiyen yırtıcılar.Akbabalar gibi.. Bunlar günahta ısrar eden ve her tür olanağa sahip olduğu halde artık peşinde koşanları anlatır.
Akbaba der ki:
''Ey insan olarak şereflendirilmiş varlık,neden olanaklarını tüketiyor ve leş uğrunda ömrünü hepa ediyorsun.Ben bana verilmiş görevin hakkını veriyorum hem ekosisteme faydam olduğu gibi hayatım ile sana ayetim.'Oku' diye varım,kendi yapabileceğin hataları bende gör de kendini düzelt.Keskin görüşüm,yükseklere çıkabilme azmim beni leş yemekten kurtaramamış.Sen Hakka yönelmedikçe yeteneklerin heba olur seninle birlikte.''


2-Alçaklarda, yeryüzüne yakın mesafeler de kanatlarına güvenen nefsinin peşinde olan Serçe kuşu vardır.
Bu kuşlar yeryüzüne yakın yerlerde barınır, çatı altları, ağaç kovukları yuvalarıdır. O kuşlar oldukça da ürkek ve korkaktır. Yükseklerden, uzaklardan hep korkar ama aşağıda ki yırtıcılara, nefsinin yüzün den yem olur. O yeryüzün de ki her türlü yırtıcı tarafından avlanmaya en münasip olanıdır.Olanağı kadar uçabilirler. Bunlar kendi kendilerinin farkında olamayan özgür olduklarını iddia edenlerdir.
Kafese koyulan zayıf yükseğe uçamayan kuşlar da vardır.Bu kuşlar nefsi yüzünde aklını ve iradesini kullanmamaktan kafese düşer.Kafese düşüren derki:
''Benim verdiğimi yiyeceksin,ben istediğim zaman uçacaksın,ben konuş dediğimde konuşacaksın,hıı...keyfime göre konuşursan güzel şarkı diye dinlerim seni,beni eğlendireceksin,canımı sıktın mı kafanı çeker koparırım,ya da tüylerini yolar  seni pişiririm''
Sinsice onu kullanır ve istediği zamanda onun tüylerini yolar, kafasını keser, onu pişirerek bir lokmada yer. O tüy o canın nefsidir, o kafa aklıdır, pişmesi ya olgunlaşmasıdır ya da arsızlaşması. Kafesteki her cana atılan yem bunları söyler





3-Kanatları olup da uçabilme yeteneği olmayan kuşlar vardır.
 Bu kuşlar insanlara hizmetleri gözle görülür aşikârdır. Köylerde oturanlar doğayla daha haşir neşir olduklarından bilirler.
Horoz sabahın habercisidir.Hadi iş başına der gibi uyandırır adeta.
Tavuk annedir yavruları için günlerce kuluçkaya yatmaktan memnundur. Civcivlerini korumak için yırtıcı bir kaplan olur adeta.Biraz büyüyünce de bırakır ortalığa.Ortalığı kirletirler mi,nereler giderler,nereleri eşelerler,hangi köpeğin ağzına yem olurlar? bilmezler.
 Horoz yemin yerini gösterir güya tavuklarına. Bunlar kanatlarının farkında olsa da olmasa da çalışan, boyun eğenlerdir. Tutsak olduklarında kuluçka makinesine dönerler, kendi çabaları ile kazanmak ve nefisleri için boyun eğerler. Tutsak olmadıklarında çevrelerinde ne kadar haşere var ise temizlerler. Her iki halde de yumurtalarını  verirler.En küçük verilen yem için büyük kavgalar ederler.Çok dahi olsalar kafeste olduklarını  fark etmezler,dışarıya salınsalar da geri döner kümes şeklinde ki kafeslerine girerler.
Yükseğe uçmaya elverişli olanaklarının olmadığını düşünüp bir tavuk,horoz gibi aklını kullanamayan ,iradesini kullanamayan  ne yazık ki kölelikten de kurtulamaz.Kümese koyulur,istedikleri zaman ötmelerine izin verilir fakat zamansız ötenlerin  başı bazen erken kesilir.Yem onların istediği ve verdiği kadardır.
Horoz güya bekçilik eder tavuklarına kendi ömrünü de nefsinin peşinde heba ettiğini anlayamaz.İstediği zaman istediğinin tepesine biner.
''Ey insan sana akıl gibi,irade gibi büyük bir nimet verilmiş,neden kendini kümese mahkum edersin.Akıl ve iraden iki kanadın onunla uçarsın göklere,bu senin elinde.Kümeste yaşayacağım dersen kendini hiç fark etmezsin,nefsin peşinde koşmaktan ömrünü helak edersin.Aklın ve iradeni Hakka yöneltmelisin.O zaman bak uçmaya olanağın olmadığı halde nasıl uçtuğunu,neleri gördüğünü,neleri tanıdığını,seçip ayırmayı ve hakkı yapmayı.''
Bu asırda artık insanların ne zaman uyuduğu ne zaman uyandığı ,ne zaman çalıştığı  ne zaman çalışmadığı belli olmadığından mıdır nedir horozlar artık  bütün gün ara ara ötüyor

4.Genelde kutuplarda yaşayan penguenler gagaları ve kanatları olması sebebiyle kuş sınıfına girerler. Kuş olmalarına rağmen de çok iyi yüzücüdürler. Kanatları uçmalarına elverişli değildir. Tam anlam ile insanlara toplumda özgür olmanın kanatlarla bir ilgisi olmadığını haykırırlar bizlere:
‘’Ey insan! Biz ki kanadı olup ta uçamayan kuş, birlik ile dirlik sağlarız. Yavrularımıza özveri ile kreş sisteminde ki gibi bakar gerekirse gençlerimiz için siper olur onları tehlikeden koruruz. Sen ki akıllı olduğunu iddia eden insan olmayla şereflenmiş bir varlık olarak daha halen ırkçılık yapıyor toplum içinde birilerini ötekileştiriyor ve gençlerini tehlikelerden koruyamıyorsan hiç kusura bakmayın siz biz bile değilsiniz? Biz ki yavrularımızı o kadar korumaya çalıştığımız halde yinede katil bir balinaya, sinsi bir foka, havadan uçarak gelen bir yırtıcıya engel olamıyoruz. Birçok yavrumuz o yüzden telef olup gidiyor. Siz yavrularınızı başıboş bırakırsanız aynen bizim yavrularımızın yendiği gibi sizin yavrularınızı da aç gözlü katiller, nefsinin azgınları bir lokmada yutar.Akıl ve irade gibi büyük bir olanağın varken neden gayret etmezsin.Akıl ve iradeni Allah adı ile kullan ,bak o zaman o akıl sana nasıl yol olur,iradenle de güçlenirsin’’der.




5-Ne alçak da ne de yüksek de uçan kuş türleri vardır Bunlar dengededir, tetiktedir. Kendilerini, kolay, kolay tehlikeye atmazlar, sürü halinde yaşar, güvenli yerlerde konaklar, hatta havada uçtukları yerde uyurlar. Havada ki böcekleri yiyerek beslenirler. Bunlar özgürlüklerini nefislerine kurban etmeyen Ebabillerdir.

’’ Göklerde ve yeryüzünde bulunan kimselerle, sıra, sıra (kanat çırparak uçan) kuşların Allah’ı tespih ettiğini görmez misin? Her biri duasını ve tespihini kesin olarak bilmektedir. Allah onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla bilendir.’’
                                                                   NUR suresi.41.ayet

Oldukça küçük, zayıf ve dayanıksız görünebiliriz. Fakat birlik içinde azim ile Rahman ve Rahim Allah adı ile çalışırsak,Hakka yürür,hakkı yaparsak dünyada Rabbimiz bize Ebrehelere karşı zafer verir. Ebreheler ise yenilmiş ekin gibi ziyandadırlar. Allah’ın Kâbe’sini yıkmak için götürdükleri filler bile hakkı, adaleti, doğru yolu görünce bir adım atmazlar.
 Allah zulmedici değildir. Bizler birbirimizle imtihan ediliyoruz daha görmüyor muyuz? Rabbimiz:
 ''İnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur.''der.
                                                      Enfal 73.ayet

 Ümmet birbirinden ayrılmış, birbirini yiyor, halen şu günah mıdır, bu günah mıdır diyor.Allah buzağıyı kes diyor halen rengi nedir,cinsi nedir,boyu nedir?sorup sorup duruyor. Kur’an-ı yüzüne okuyor,yardıma ihtiyacı olana da Allah versin diyor.
Ey birbirinden kopmuş ümmet, kanadın bir yerde başın bir yerde elbette sen o parçalanmışlığını bütün etmedikçe, şuculuğu buculuğu bırakmadıkça merak etme azap senin kapına da gelecek. O zaman ah aklım neredeydin, tutacak kolum neredesin hani yürüyen ayaklarım nerede demeyesin. 
Ah!O parçalardan kan damlıyor görmüyor musun? Bil ki ey ümmet sen bir vücudun parçaları gibisin her parça kendi görevini yapmadıkça o vücut yok olmaya mahkûm olur.
Artık parçalarını Rahman ve Rahim Allah adı ile çağır da! Uç! Kanat aç göklere! O zaman ebabil gibi uyanık kalırsın!
                                                              İkraEla
                                                           @ElaIKRA    
       


0 yorum:

Yorum Gönder