Söz uzar, uzar, uzar kemikleşir, gölgesi büyür, meyvesi çoğalır. Fakat sözün erbabı, sözü söylediğinde bir iki damla ihtiyacı olana bir kova verse o boğulur.
Söz hem su gibidir, hem bitki gibi de, bitki suda da, toprakta da fani olur. Bitki nasıl ki hemen büyümez, hali ile damla damla bünyesi kadar alır, bilgi de duygu da söz gibidir. Kavrayabileceğimiz kadar kaldırabileceğimiz kadar verilir.
Kerim kitabımız Kur'an 23 senede nüzul(indirildi) edildi. Vahiy inmeye başladıktan sonra bir süre (süresi hakkında rivayetler var) duraksama yaşandı. Buna fetret-ul vahiy denir. Kesintiden sonra ilk inen surenin Müddesir suresi olduğu söylenir. Bunlar tesadüf ve öylesine değildir.
Vahyin iniş halleri dahi bize hakikat söyler,sabrı,azmi,pes etmemeyi öğretir. Sabır ile adım adım yudum yudum bir bebek gibi kemale yönlendiriliriz. "Artık durdu rahmet gelmiyor!" hüsranındayken bir bakmışsın yağıyor, ağacımız dallanıyor, göğe ağıyor . Yazmak da öyle birşey. Yok artık yağmayacak dediğin an bir bakıyorsun sağnağa tutulmuşsun. Yağmur sonrası yeryüzünün renkten renge boyanması gibi sayfaların şenlenir. Öyle renkli ve karmaşık da görünebilir, fakat onları bir düzene koymayı öğrenirsen, açık beyan olur fakat azcık da suni görünür... Fakat saf olan, düzen tutmamış olan bütüne erince ondaki birlik görünür. Sabır ile ya Hû illa Hû Bakî Hû. Cebbâr'dır Allah Hû. @ikraela
#esmaulhusna #Cebbar #Kuran #Nüzul #fethiye
0 yorum:
Yorum Gönder