Biri, birileri ya da birşeyler hakkında söylenenler,yazılanlar biz onun ile hemdem olmadıkça sadece zan olarak kalır.

Dün gece dağın ardından yüzünü gösteren ay ile yüz yüze gelince birkaç kelime yazayım dedim. Aslında söyleyeyim dedim hatta muhabbet edelim dedim. Ya da sussam mı dedim,yorulana dek öylece sevdiğinden gelen mektup gibi okussam mı derken; Kamer suresini okuyasım geldi,kırksekiz yıllık nefesimin kırksekiz yıllık gecesinde kaç defa yüz yüze geldik ay ile... Okumasaydık ay ile hemhal, hemdem olanların bilgilerini kendimiz her yüzleşmede farklı bir yüze şahit olacaktık. Ya daha çok tanıyabilmek için onu her gece bekleyecektik. Mehtap olup o bizi aydınlatınca kalbimiz bahar olup neşe-i muhabbet içecekti.O geldiği gibi dönüşe gittiğinde biz de onun gibi eğrilmiş hurma dalına benzeyecektik belki de,fakat bu hal olma hali,saatin işlemesi,seni belli bir yörüngeye alan,belli istikamette olan hal... Ay hakkındaki haberlerin daha önce verilmiş olması ve bizim onları okumuş olmamız onun ile hemdem olmayı engellemiyor ama değil mi? Biri, birileri ya da birşeyler hakkında söylenenler,yazılanlar biz onun ile hemdem olmadıkça sadece zan olarak kalır. Kişinin hüsnü zanı, onu güzelleştirir hatta onu sevdirir fakat onun ile muhabbete kavuşturmadığı için yavan kalır. Kamer suresi saatin(sur üflemesi,son saat)yaklaştığını ayın yarılması ile işaret ediyor. Hâkim Kayyum Allah herşeyi hak hikmet düzen hesap ile yaratmıştır.Ay nasıl ki yaratıldığından beri belli hesapta istikametini sürdürüyor,saati saatine dönencesini sürdürüyor,biz unutmayalım diye Ay şahit saatin işlediğine ayeti kerim karanlığın içinde bizim için Rabbine secdede. Denizin kıyısında oynayanlar denizin yükselebileceğini hesap edemezler basiret sahibi olanlar dışında. Nuh (a.s)gibi gelecek olan felaketin habercileri olur,tedbirini de çoktan almış Rahman ve Rahîm Allah ismi ile o geminin içindedir ve o gemiye de davet eder...
İnstagram yazılarım
 @ikraela