Dünyanın sessiz dönüşü ne muazzam! Bunu güneşin batması ile doğması arasında ki sürede uyanık kalarak daha harika fark ediyoruz. SubhanAllah
Rahman ve Rahim Allah ismi ile açılıyor yeni bir sayfa,Leyl'den Fecr'e,Fecr'den Duha'ya,Duha'dan Nur'a kavuşturan.Nur'un ziyaları ile gözlerimize gönüllerimize çoşku ile esirgeyen,bağışlayan Rabbimizi anlatıyor.
Leyl saati defterimizin diğer boş sayfası açılırken oluşan kara gölge gibi...
O sayfanın tam zifiri anında son bir not düşmek;diğer sayfaya güzel ümitler taşıran dua,zikir vakti o sayfanın son demi ...O demi isteyen o deme uyanır.O demden aldımı Fecre uyanır.O Fecrde o dem ile kuşları gelir.İşte o Duha vakti.Gül kokusu alır,bülbül olur zikre dalar.
Söylediğimiz ve yaptıklarımız ile kitabımız yazılır.O kitabın bir sayfası yeni gün doğumu ile açılır.Bir günün ki sayfası bitince yarın ki sayfa açılır mı açılmaz mı?Ya da bir secde anında nokta koyulur mu?Ya da heveslerimizin peşinden koşarken bir nokta; kitabımız yazılırken kendimize biçtiğimiz roller içinde hiç bir sır bırakılmayan romanımızla yüzleşmeyi idrakimizi almıyor gibi.Alim Allah bilimi öyle açtı ki kendi ellerimiz ile dahi kendimizin kayıtlarını tutuyorken,bizim kayıtlarımızın tutulması olanaksız olamaz.
Tutulan kayıtlarımızda ki günahları silecek Ğafur-ur Rahim Allah'tır. Onu da tövbe edip kendimizi düzeltme çabamıza bağlamıştır.
Yeni sayfa yine açılıyor haşr günü gibi...mahşere uyanan sayfamızda SubhanAllah hayreti ile kalkmak,sağ elden elhamdullilah sevinci ile Allahuekbere kavuşmak.
Kendini kusursuz görenin mahşerde Allah'a zikri olmaması ne acı.Firavun gibi; Artık iş işten geçmiş gerçekle yüzleşmesi olacak,geri dönülemeyen derin pişmanlık.
Dünyada Subhanallah Elhamdullilah Allahuekber zikri olmayanın haşrde Subhanallah hayreti Elhamdullillah sevinci Allahuekber tekbiri olur mu?
Özden olan öz toplayanlar vardır,kim bilir bal yaparlar,kimi bir çiçeğe taşır meyvelensin diye...sözü öz biliriz biz...güzel söz meyvelenir.
Meyvenin nerede olduğu önemli değildir,yiyen faydalanır,yenmese de o bir canı bağrında taşır.O bir gaga vesilesiyle de olsa açığa çıkar.
Siz hiç dev gibi bir tohum gördünüz mü? Sözlü ve ya fiili dua eden kendi çapında gayret eder,işte onun duasını Falık olan açar...
Gücümüz yettiğince yaptığımız hayırlı işlerin,incir çekirdeği gibi meyvelendirildiğini belki mahşerde göreceğiz.Hiç ummadığımız,unuttuğumuz belkide yaparken "Bunun bir önemi yok,bu küçük bir şey!"dediğimiz işlerin ağaçlarını görmek sürpriz bir sevinç olacak.
Küçük görüp ihmal ettiğimiz işler biz hiç fark etmeden sinekten sıtmaya yakalanıp ölene yandığımız gibi bizi ve sevdiklerimizi bulur.
Yaptığımız işleri küçük görmeyelim.Küçük şeyler büyür.O küçük şey habis ise tedavi edilmeli,o küçük şey faydalı ise ekilmeli sulamalı...
İncir çekirdeğinden şahit değil miyiz? Bir küçük duanın sonsuz meyveler bağrında taşıdığını...duanı küçük görme!O duayı Veren o duayı açar.
Gün de beş vakit namazda kırk defa okuduğumuz Fatiha da en büyük duamız doğru yol talebidir,hidayet talebi...Eğer amellerimiz namazdan sonra namazın özüne uymuyorsa talebimizin farkında değilizdir,ne söylediğimizin de!Ya da ciddiye almadığımız bir taleptir ya da o talebin ciddiyetinin farkına varmamışızdır.O halde Bismillah ile yeniden başlamaya ciddi niyet ile...Bak o zaman hakkın geldiği yerde gül bitmez mi?
İnanmıyorsak evimizde hak ile bakıp hak ile suladığımız çiçeğimize bir haksızlık yapalım da görelim! Nasıl solup yenilip,çiğnenmiş bir sel kusuğuna döndüğünü...Hadi sayfa açılıyor Ya Hadi Olandan hidayet isteyip...Hak ile yürüyelim...Hakka yürüyelim...
Dünya zikrini akıl almaz hızla yapıyor,biz niye duruyoruz? SubhanAllah,Elhamdullilah, Allahuekber
ikra ela
@ElaIKRA
O sayfanın tam zifiri anında son bir not düşmek;diğer sayfaya güzel ümitler taşıran dua,zikir vakti o sayfanın son demi ...O demi isteyen o deme uyanır.O demden aldımı Fecre uyanır.O Fecrde o dem ile kuşları gelir.İşte o Duha vakti.Gül kokusu alır,bülbül olur zikre dalar.
Söylediğimiz ve yaptıklarımız ile kitabımız yazılır.O kitabın bir sayfası yeni gün doğumu ile açılır.Bir günün ki sayfası bitince yarın ki sayfa açılır mı açılmaz mı?Ya da bir secde anında nokta koyulur mu?Ya da heveslerimizin peşinden koşarken bir nokta; kitabımız yazılırken kendimize biçtiğimiz roller içinde hiç bir sır bırakılmayan romanımızla yüzleşmeyi idrakimizi almıyor gibi.Alim Allah bilimi öyle açtı ki kendi ellerimiz ile dahi kendimizin kayıtlarını tutuyorken,bizim kayıtlarımızın tutulması olanaksız olamaz.
Tutulan kayıtlarımızda ki günahları silecek Ğafur-ur Rahim Allah'tır. Onu da tövbe edip kendimizi düzeltme çabamıza bağlamıştır.
Yeni sayfa yine açılıyor haşr günü gibi...mahşere uyanan sayfamızda SubhanAllah hayreti ile kalkmak,sağ elden elhamdullilah sevinci ile Allahuekbere kavuşmak.
Kendini kusursuz görenin mahşerde Allah'a zikri olmaması ne acı.Firavun gibi; Artık iş işten geçmiş gerçekle yüzleşmesi olacak,geri dönülemeyen derin pişmanlık.
Dünyada Subhanallah Elhamdullilah Allahuekber zikri olmayanın haşrde Subhanallah hayreti Elhamdullillah sevinci Allahuekber tekbiri olur mu?
Özden olan öz toplayanlar vardır,kim bilir bal yaparlar,kimi bir çiçeğe taşır meyvelensin diye...sözü öz biliriz biz...güzel söz meyvelenir.
Meyvenin nerede olduğu önemli değildir,yiyen faydalanır,yenmese de o bir canı bağrında taşır.O bir gaga vesilesiyle de olsa açığa çıkar.
Siz hiç dev gibi bir tohum gördünüz mü? Sözlü ve ya fiili dua eden kendi çapında gayret eder,işte onun duasını Falık olan açar...
Gücümüz yettiğince yaptığımız hayırlı işlerin,incir çekirdeği gibi meyvelendirildiğini belki mahşerde göreceğiz.Hiç ummadığımız,unuttuğumuz belkide yaparken "Bunun bir önemi yok,bu küçük bir şey!"dediğimiz işlerin ağaçlarını görmek sürpriz bir sevinç olacak.
Küçük görüp ihmal ettiğimiz işler biz hiç fark etmeden sinekten sıtmaya yakalanıp ölene yandığımız gibi bizi ve sevdiklerimizi bulur.
Yaptığımız işleri küçük görmeyelim.Küçük şeyler büyür.O küçük şey habis ise tedavi edilmeli,o küçük şey faydalı ise ekilmeli sulamalı...
İncir çekirdeğinden şahit değil miyiz? Bir küçük duanın sonsuz meyveler bağrında taşıdığını...duanı küçük görme!O duayı Veren o duayı açar.
Gün de beş vakit namazda kırk defa okuduğumuz Fatiha da en büyük duamız doğru yol talebidir,hidayet talebi...Eğer amellerimiz namazdan sonra namazın özüne uymuyorsa talebimizin farkında değilizdir,ne söylediğimizin de!Ya da ciddiye almadığımız bir taleptir ya da o talebin ciddiyetinin farkına varmamışızdır.O halde Bismillah ile yeniden başlamaya ciddi niyet ile...Bak o zaman hakkın geldiği yerde gül bitmez mi?
İnanmıyorsak evimizde hak ile bakıp hak ile suladığımız çiçeğimize bir haksızlık yapalım da görelim! Nasıl solup yenilip,çiğnenmiş bir sel kusuğuna döndüğünü...Hadi sayfa açılıyor Ya Hadi Olandan hidayet isteyip...Hak ile yürüyelim...Hakka yürüyelim...
Dünya zikrini akıl almaz hızla yapıyor,biz niye duruyoruz? SubhanAllah,Elhamdullilah, Allahuekber
ikra ela
@ElaIKRA
0 yorum:
Yorum Gönder