Rahman ve Rahim Allah ismi ile
İnsanlar deniz içinde yaratılmış olsaydı ve o deniz uçsuz bucaksız bir derinlikte olsaydı,yıldızların sadece gölgesi değseydi denizin göğüne nasıl olurdu?
Olabilirdi ! Hayal edince bir bilim kurgu filmi için senaryo yazılabilir.Meselden yol alıp bir masalda yazılabilir.
Her türlü yaratmayı bilen Rabbimiz bizi bir deniz içinde yaratsaydı aynen bu halimiz ile,sadece iç organlarımız suyun içinde nefes alabilecek şekilde dizayn edilmiş olarak.
Yine iki ayak ile yürüyebilen,iki eller ile tutabilen,acıkan,susayan,giyinme ve barınma ihtiyacı duyan,duyguları,hisleri arzuları,aklı,inançları,merakı olan.
Denizin içinde inşa etseydi barınağını denizin derinliklerinden denizin göğünde gezebilecek araçlar yapabilseydi insan.Hatta yeryüzünde ki gibi denizin göğüne gölgesi vuran yıldızlara da kavuşmak azmi ile çalışsaydı.Merak etseydi ulaşamadığı ufkun gerisini...Ve orada kendini gurbette hissetseydi.Uzaklar da hayat olabileceğini hayal etseydi.Bazıları da oradan başka bir yerde hayat olabileceğine kesinlikle inanmasaydı.Var gücü ile o alemin içinde hırsları ile kendi cennetini oluşturma çabasında olsaydı.Hatta hırsından her türlü hileyi,kötülüğü yapan haline gelseydi.Ne olurdu?
Her türlü yaratmayı bilen Rabbimiz,çeşit çeşit alemlerin içinde canlar var eden Rabbimiz için bu mesellerimiz olmayacak bir şey değil di.
Kendi iç organlarımıza bakarsak ,içimizde türlü türlü alemler,canlar yaşamakta.Bizim için emre amade ordu görevindeler.Her birine onca görevin yanında bir de istediğini yapabilme iradesi verilseydi ne olurdu?
Karaciğer sıkılsaydı yerinden,böbreklerde yerini beğenmeseydi,mide çalışırken,bağırsaklar ben bu gün çalışmayacağım deseydi.Al yuvarlar sıkılsaydı çalışmaktan vs.
Toprağın altındakiler toprağın üstündekiler,havada gezenler gözümüz ile gördüğümüz görmediğimiz nice canlar her türlü yaratmayı bilen mutlak Kadir olan Allah'ın Alim,Halık esmasının tecellisi.
"Bu Dünyadan başka hayat var mıdır?" şüphesinde olanlar için gördüğümüz alemler o şüphe perdesini kaldıracak delildir.Tıpkı göz kapaklarını açarak insanın iç aleminden dış alem ile buluşması gibi.
Yeniden dirilişe inanmamak her gün uykusundan dirilen insan için aldanıştır.
Yeniden dirilişe inanmamak kurumuş bir soğanın bir sene sonra yeniden yeşermesini göz ardı etmektir.
Yeniden dirilişe inanmamak her sonbahar yumurtasını toprağa gömerek Allah'a itaat eden çekirgeyi görmemektir.O yumurta ki vakti gelince büyür canlanır,kanatlanır.
Yeniden dirilişe inanmamak bir tavuğun yirmi bir günlük kuluçkasını anlayamamaktır...
Alim Allah'ın ilmi ile bilimin insanlığa bu kadar açılması bir tesadüf müdür?Yıllar öncesi bir cesedin DNA bilgilerine ulaşılabilen insan halen ahrete,yeniden yaradılışa inanmamakta ısrar ediyorsa nefsini kontrol etmelidir.
Çünkü Ahrete inanmak demek hesap demektir.Okul sonun da karne günü.Elin ayağın birbirine dolaşacağı gün.Ve o günde Allah'ın izin verdiğinden başkasının söz hakkı olmayacağı gün...
Kur'an hesap günü hakkında ki bilgiler vermiş ve her nefsin kendini bildiğini de söylemiştir.
Evet insan kendini bilir.Yalnız arzularından ya da affedilmeyecek zannından kendi kendini dahi duymak istemez,onun için çocuğun oyuncaklar ile oyalanması gibi oyalanır o daldan o dala atlar ya kendi ile alay eder ya da başkaları ile dalgalanır.
Ta ki o insanların çoğuna ölüm gelinceye kadar.Kabirlere gidince toprağa koyarken yakınını toprağın üzerinde her sene tazelenen çimenin secdesi ile uyanmıyorsa yazık...
İşte bu haller Tekâsur suresinde anlatır.İnsan en sevdiklerini kaybedince bir cehennem ateşi yüreğini yakar.Bu Dünya da bir yürek yangınına dayanamayan insan hesap günü kaybettiklerine nasıl dayanacak?
Ahrete iman edip Allah'ın verdiği her nimeti(hem bedensel hem akıl,kalp hem yediği içtiğinden kazandığı enerji hem kazandıkları mal mülk,zaman,sağlık) hak olan yolda doğruluk ile harcayanlar kazandıkları ile neşelenecek.En başta Allah'ın rızasını...
İkra Ela
@ElaIKRA
0 yorum:
Yorum Gönder