Hani komşumuzun bir keçisi vardı, birkaç defa fotoğrafını paylaşmıştım. Komşumuz evlerindeki bahçeden onu daha iyi yere götürmek isterdi. Fakat keçi bir inat gitmek istemiyor, bazen çeke çeke götürürdü. Koca caddeden bir geçişi vardı ki görmeye değer... Güldürürdü bizi...
Niye anlattım onun halini, kimi zaman kendi halime de benzetirim....- Ki Rabbimizden birşeyler isteriz, ya da en büyüğü ile kemale ermeyi isteriz sonra istediğimiz halde bir yerlere gitmemiz, bir şeylere ulaşmamız gerekir, gönlümüz çeker onları fakat bedenimiz istemez, fakat çekiliriz, onun gibi- Dünde de çarşıda ufak bir işim vardı, fakat istemeye istemeye çıktım. O iş tarafından çekildim fakat o işten daha güzellerini buldum. Öyleki mest oldum, her adımıma, her kareye bir tefekkür düştü... Cana gelmiş yeryüzüne hayran kala kala... Hani şöhret sahiplerinin hayranları, olur ya onun gibi fakat üstümü başımı yırtmadan, ya da hayran olduğumun üstünü başını yırtmadan, çığlık atmadan, fakat Rabbimiz binbir ismi ile SubhanAllah, Elhamdullillah, Allahuekber zikriyle... Açıldı açılacak olan...
Önce hatmileri gördüm, binbir şükür ettim yollara böyle şifalı dizilişlerine... poz verdiler, kırmadan, kırılmadan, latif, nazik, muhteşem renkleriyle... Sonra okulun bahçesindeki ağaç, mor çiçekler, sarı çiçekler, güller, yeni dünyaların bir kısmı da olmuştu. Nasıl yürüdüm bilmiyorum, unuttum herşeyi.... Sonra su kanalının yönüne geçtim, ilk açanların çoğu solmuştu. Evet olmak ve ölmek beraber işliyordu . Fakat dedim ki"Rabbimizin, bu soluşları aşikar bizim görebileceğimiz şekilde sürece koymasında bir hikmet var." Düşündüm, su buharı nasıl göğe yükseliyor, biz fark etmeden, bu solan canlarda bir sır gibi hızlıca geçebilirdi biz hiç fark etmeden! Geceden sabaha kadar toz olup uçabilirler ya da suya, toprağa karışıp eriyebilirlerdi ve onlardaki korunan canlara tekrar tekrar hayat üflenebilirdi. Olamaz mıydı yani? Bunca harika, muhteşem, muazzam düzen varda o olamaz mıydı? Bilmiyoruz tabiki Allah bilir. Fakat görünen o ki var olmaya da ölmeye de varlığa da yokluğa da şahit ediliyoruz.
Allah'ı bulamayan için dünya zindandır, buna şahidiz.Bedüzaman Said Nursi'nin risale eserinin son birkaç yıldır okuyucusuyum. Onun anlattıklarını bizzat yaşamanın mütmainliğindeyim, şahidim. Lemalar, Mesnevi nuriye, küçük sözler ve en son yakınlarda okuduğum Ayet-el Kübra, şimdilerde ise Asayı Musaya başladım. Öyle muhteşem tevafuk ilerliyor, yaşıyor ve sonra okuyorum, adeta sohbet oluyor üsdat ile. Eserleri tekrar tekrar okumuş değilim, her hangi bir guruba da okuyucu olarak dahil olmadım. Sadece beş günlük bir katılımım olmuştu. (Bu tevafuklar sadece risaleler ile kısıtlı değil, hepimizin hayatında olduğu gibi hayatımızın içinde her an devam etmekte, evvelde şimdi de başka eser veya can olsun Rabbimiz onu vesile edip öğretiyor.
Aynısı ile yirmibeş küsür yıldır Kerim kitabımız Kur'an ile yolculuğum tevafuklar ile sürüyor. Kur'an ile beslenen alimlerimizin ilaç mahiyetinde bu tür eserleri de birer yol gösterici fenerdir.) Okuduğum eserlerin bazı yerlerini de sonrada fark ediyorum hayatın içinde hodbin bir hayat ile Hudabin bir hayatın farkını bizzat önce yaşamış ve sonra yaşayarak anlıyorum. Evet toplum içinde sapkın olanlar var ve masum canları katlediyor. Bu katledilişler de yine kendimize dönüp bakmamız gerekiyor, korkmak ve muhafaza etmek yetmez masumları. Bildiğimiz gibi hasta olmadan evvel hastalıktan korunmak önemlidir. Bunu sağlayanda hastalık yapacak ortamları düzeltmekten geçer.
Hiç bir sapık birden bire sapık olmaz. Mutlaka bir alt yapısı vardır. Bir bozukluk, bozuk bir düzen, bozuk davranışlar, bozuk etkileşimler vardır. Bu el ile dil ile bel ile de gelişmiş olabilir. E-D-B Edebi, edep, edip... Edep kelimesinin "Eline diline beline sahip ol" sözünden geldiğini duydum. Edep sahibi olmak...
Toplum ne kadar çok edep sahibi olursa o kadar çiçeklerimiz zarar görmez. Bir çiçek dahi olsa edebin hakim olması gerekir her ahalide..
Geçenlerde takip ettiğim bir sayfa birinin yorumunu yazmış ve hesabı etiketlemişti. Merak ettim o kişiyi. Sayfayı açtım ki yüzbinlerce takipçisi olan bir kadın doğumucu, ve her porno seyredenin sapık olmadığını ve gerekirse seyretmekte sorun olmayacağını paylaşmış. Yazıklar olsun size dedim kendi kendime, güya bilinçli insanlar!!! Ben oraya yorum olarak, "Porno seyreden herkes belki sapık olmaz ama (Bu da ayrı konu ruhunu bulamamış nefs hastalığı) ama günahkar olarak o sektörün ekmeğine yağ sürer, o sektöre hizmettir. O sektör her tür pisliği yapar ve buna sürüklemeye çalışır, insanların zaaflarından faydalanır, onları uyutur, çocukları dahi kullanır, masum dizi seyrediyorum sanılır, insanlara haramı helal gibi gösterecek alıştırmalar yapar. VS. " Bana oradan biri dediki"Bizde onlara karşıyız. " Bende onlara dedim ki" Karşı olmanız birşey ifade etmez. Porno seyrederek o sektöre hizmet ediyorsunuz. " O da bana dedi ki" Sen işine bak bizim rahatımızı bozma! " Ah ettim ah ! Bu sapıklar dut ağacından dökükmüyorlar ya elbet bir nedeni var!!! Bu nedenle #ailevesosyalpolitkalarbakanlığı #sağlıkbakanlığı ciddi çalışmalar yapmalıdır hem fuhuşa sürüklenenler için hem de çocukların korunması için! Bir önerim var ve mutlaka duyulur buna inanıyorum. Biz çaba gösterirsek Allah bunu bize kolaylaştırır. Her sağlık ocağında bir de aile psikologları olsun. Aylık mahalle toplantıları da yaparak halkı bilinçlendirsin. Çocukları sapıklardan korumak içinde ayrıca çocukluk ile başlayan davranış bozukluklarının psikolojik veya biyolojik olarak tesbit edilebilmesi sağlanarak bu tür sapıklaşmanın önü kesilebilir. Bu benim önerimdir tabiki uzmanlar bunu daha iyi anlatır ve yönlendirir. Konusunda uzman olan kişilerden bu önerimiz için destek bekleriz inşaallah...
#çocukistismarınahayır #susmuyoruz #psikolog #sağlıkbakanlığı
Saç yere düşünce ona saç demiyoruz kıl diyoruz değil mi? Kıl baştayken, kaştayken, göz kapaklarındayken güzel bir şey yoksa iğrenç birşey ! Allah herşeyi yerli yerinde yaratmıştır. Hiç birşey tesadüf değildir. Herşeyi yerli yerinde yapmak meşrudur. Allah bize sınırlar vererek bizi çirkinlikten, pislikten korur ! Helal dairede kalmak saçın başta olması gibidir, o dahi takva ile tesettür ile hoş olur. Yoksa yerlere düşmüş hali, herşeyi olur olmaz yerde yapmaya benzer. Doyumsuzluğa ve sapkınlığa sürükler... Allah tesettürü, takvayı bundan emreder. Kim ki uymaz kendine ve çevresine zulmeder. Kendine zarar gelmiyor gibi görünür fakat hiç bilemeyeceği yönden zararlara neden olduğunu anlamaz... Evet güzel olan birçok şey yerinde kullanılmadığında güzelliğini kaybeder. Güzel olan bir söz yerinde söylenmediğinde bir işe yaramaz. Altın gibi de olsa, altın altınlığından birşey kaybetmez ama anlamı, amacı da ortaya çıkmaz. Şu muhteşem yaratılan arz ve semada herşey öyle yerli yerinde ki, hayran olmamak mümkün mü? Şu denizin içinde ki balıkçıl en güzel yerinde, güneşin ziyası beste gibi su ile şiirini yazıyor... Rabbimizin bize değer verdi, bize değerler verdi, bize o değerleri koruyacak sınırlar, kurallar verdi, O değerin değerini bilmek, değeri o sınır ile yaşamak, değerin değerinin de şükürdür, nimeti güzelleştirir, güzelliklere vesile eder.
' Elhamdullillahi rabbil alemin' Estağfirullah el Azîm.Ya Ğafur-ur Rahîm Allah bize hakkı hak olarak göster, batılı batıl olarak göster. Senin bizim için seçip beğendiğin sınırların farkında olup haşyet ile sınırlarımızı bilmemiz nasip et. Her an edep ile ömrümüzü, ölümümüzü hayırlı et. Bu dünyada iyilik ver ahretinde iyilik ver. Âmin ya Muin Hû.
@ikraela
#esmaulhusna #Hâlık #Bârî #Musavvir #susmuyoruz
0 yorum:
Yorum Gönder