Önceki günün fotoğrafı ve videosu bir hafta evvel ki tefekkürüm ile yayınlamak nasip oldu. Elhamdülillah. 🌷 🌷 "... zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye... "(Haşr suresi 7.ayetten) 🌷 🌷 Arza bakıyorum, semaya bakıyorum, rahmet uçsuz bucaksız, öyle çoşkun, öyle muhteşem zerre zerre sevgi kokuyor.Her şey vaktinde, bozulmadan en güzeli ile tekrar tekrar yaratılıyor. O halde insanlar içinde ki bu zulüm niye? Neden kötülükler nükleer santral patlamış gibi yağıyor. Hilkat garibesi haller zuhur ediyor, neden? Fakirlik ve zenginlik kavramı ortaya atılınca tabi ki iki gurup akla geliyor. Bunların biri yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamayanlar ve yaşamsal ihtiyaçlarından çok çok fazlasını biriktirenler akla gelir. Fakat zenginlik ve fakirlik çok çok derin kavramlardır ve çok çeşitlidir. Bir bebek çok çok zengindir mesela. Her hangi bir hastalık ile dünyaya gelmemiş ise, en temiz, saf kalp ondadır, en iyi gören göz onundur, en net o işitir, ayaklarının hareketini ana babası taklit etse o enerjiyi tutturamaz. Algısı şipşaktır. Veli zenginidir. Ana babası olmasa mutlaka bir bakanı olur. Sofrasında kuş sütü olmasa dahi beslenir, kollanır, ilgi gösterilir. Kral gibidir hık dese su, bık dese ekmek yetişir. Evet bunca zenginliğin içinde fakirdir de, zekidir fakat, tecrübe, bilgi yoksuludur. Düşe kalka, eli ağzı siline siline büyür....Zenginlik içindedir fakat sermaye yoksuludur. Örneğin: Harika bir arazin vardır, fakat onu ekecek tohumun yoktur, o işi kaldıracak yardımcı güçlerinin olmaması gibi... Ana baba gün gelir zenginliklerini kaybeder, gözü, kulağı gider, beli tutmaz ve ihtiyaçlı olur. Fakat sermayesi vardır, maddi olmasa dahi tecrübesi, ilmi, bilgisi vardır. Zenginlik fakirlik sadece mülk, para sahibi olmak veya olmamak değildir yani... Olanlar ve olmayanlar arasında devir devir, hal hal insanlar arasında sürer. Ve insan varlık ve yokluk ile sınanır...
Elinde ki olanak ile Firavun gibi hareket eden beşer zalimdir, ister fakirlik içinde olsun, isterse de zenginlik... Zenginler arasında sermayenin dönüşü evdeki bebeğe bakmamaya benzer.
Bebek onca cevherlerinin içinde kendini idare edememekten muhtaçtır. Çocuk o muhtaçlıktan kurtulunca, muhtaç hale düşen ana babası ile ilgilenmiyorsa yine hak, adalet bozulur. Ve ihtiyaçlarından fazlasını biriktirenler ihtiyaç sahiplerine o fazladan vermiyorsa genç bir insanın keyfinin peşine düşüp evde ki bebeğin, ihtiyarın ihtiyaçlarını umursamamasına benzer.
Kainata bakınca herşey öyle bize nimetlendirilmiş ki sürekli mevsimine göre yetişen, meyveler, sebzeler bize muhtaç olduğumuz için veriliyor. Hangi şehire, ülkeye gitsen ayrı cevherler ile bezenmiş. Muhtaç olarak yaratılmış olmamız birbirimizi yemememiz içindir. Ticaret ve sanat ile bir çok meslek kapısı ardına kadar açılmıştır. Muhteşem bir şeydir ki insanlar çoğaldıkça icraatlar gelişmiş, yeni meslekler ortaya çıkmıştır. Zulüm, kötülük varsa o beşerin açgözlülüğünden, adaletten, haktan kopmasından, helal olanlardan sapmasından kaynaklanmaktadır. Bir toplum halini bozdukça zulüm yayılır. Allah zulümde ısrar eden için Muntakim'dir. Burada zalim mutlu gibi görünür, fakat asla mutlu değildir, hatta istediği huzuru bulamadığı için kendine sürekli tatmin arayışındadır. Cennet ve cehennem gereklidir. Çünkü burası hak etme yeridir. Muksit Allah adaletle hükmeder;kimsenin hakkını zayi etmez. @ikraela
#esmaulhusna #Muksit #fethiye #fethiyesennegüzelsin #Bahar
0 yorum:
Yorum Gönder