Bir şehre başka başka kapılarından da varmalı
Başka başka yüzlerine de şahit olmalı
Bir şehrin sadece bir noktasında kalırsak,o şehri sadece o zannederiz. Bir şehrin bir noktasında kalmak ile ne o şehir aynı kalır ne de biz...
Ne eski aklımız vardır ne aynı görüşümüz ve de ne aynı kalpte değilizdir.
Gözlerin keskin gördüğü hal ile bozuk görmeye başladığı haller de o şehir de başka olur. Ağrıyan bir bedende kışın güneş sevimliyken yazın can sıkıntısı olur. Sana kötüyken öbürüne hoştur...
İşte bir şehr-i Ramazanın yine sonuna geldik. Kimine hoş kimine boş geçti. Kimi ruhundan duydu kiminin dilinde kaldı. Kimi cennet misali huzur aldı,kimi cehennem misali yandı. Kimi eski aklını sildi yeniden kendine format attı,kimi hiç bakmadı kendine bir karışıklık bir virüs var mı diye. Kimi elbisem temiz dedi,fakat temiz olanı temiz korumadı,kimi kir pas içinde bildiğini okudu.
Bir şehr-i Ramazan daha geçti
Kimi şehrin ta öteki yakasından gelip : "20 - Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Bu elçilere uyun.” 21 - “Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir.” ⚘
⚘
Yasin süresinde elçilere destek veren adam gibi Rauf elçi Hz.Muhammed'e(s.a.v)destek verdi.
Taşlansa dahi...
Hamd alemlerin Rabbine
Selam tüm peygamberlere ve salihlere olsun.
@ikraela
Kendini göremeyen yüz,kendini göremedikçe bilemeyen,tanıyamayan yüz!Yüz kendini özler mi?Kendini özleyen yüz ayna ister.Ayna nesnedir,yansıtıcıdır,anlatır.İnsan her gördüğünü yansıtıcı ve anlatıcı görür ise kendini görür,kendini bilir,kendini tanır.
0 yorum:
Yorum Gönder