Bugün çarşıdan yürüyerek eve dönerken,cadde kenarında ki dalları kırmızı dutlar ile coşmuş ağaçta dokuz on yaşlarında ki iki erkek çocuğun dut yemesine eşlik ettim.Ağızları,parmakları kırmızı mor renge boyanmıştı.O tatlılıkları ile fotoğraf çekmem ilgilerini çekmişti.Ama niye?Fotoğraf çekmek eskisi gibi olağan dışı değil ya hani!
Bir yandan iştah ile dut yiyen (azcık da çok heyecanlı bir yapısı var belli ki) tatlı peltek dili ile:
"Teyze niye fotoğraf çekiyorsun?"
"Çünkü dutlar çok güzel! Ama sizi çekmiyorum."
"Tamam teyze ondan demedim.Nerede paylaşacaksınız?Herkes mi görecek?"
"Kendi sosyal hesabımda paylaşacağım."
"Herkes görecek mi yani? "
"Hım sen diyorsun ki,herkes görürse canı çeken olur!Tamam mesaj anlaşıldı. "
Birde dutu belediyenin kesmeyerek halka açık etmesine çok mutlu olmuştuk.Bunu da konuştuk.
Ve temennimiz #belediye ler #şehir #çocukparkları nda meyve ağacı yetiştirsin,özellikle de dut ve erik.Çocuklar ağaca çıkıp yesinler... Maşaallah o güzel ince düşünceli çocuğun büyük sözünü es geçermiyim! O dutların fotoğrafı yerine bu şahane çiçekleri paylaşıyorum. :))
#Çocuklar çok güzel.
Elhamdullilahi rabbil alemin.
@ikraela
Kendini göremeyen yüz,kendini göremedikçe bilemeyen,tanıyamayan yüz!Yüz kendini özler mi?Kendini özleyen yüz ayna ister.Ayna nesnedir,yansıtıcıdır,anlatır.İnsan her gördüğünü yansıtıcı ve anlatıcı görür ise kendini görür,kendini bilir,kendini tanır.
0 yorum:
Yorum Gönder