Ne zaman hasretliklerimiz bizi çekse,ne zaman acılarımıza yönelsek zifiri gecede kemirgenlerin cirit attığı, çöp yığınları ile dolu çıkmaz bir sokakta kendimizi sürünürken buluruz.Ağzımızdan burnumuzdan gelir hayat,direnmeye mecalimiz yokken ne varsa istiğfar etmek isteriz.Sokağın yecuc mecucları bulur bizi,zifiri karanlığın içinde görmeden bir oraya bir buraya savururlar ,"yüreğimi çalmaya çalışıyorlar" diye düşünürüz.En çok yüreğimizi tutarız.Aklımız ne kadarda bizden gitmişken...
Ya! Hasretliklerimiz bizi ne kadar çekerse çeksin,acılarımıza değil Rabbimize yönelirsek ne olur?
Bunu yazarken dahi anında tebessüm etti yüreğim.
Bahar gelir,kuru dallarımıza can suyu yürür,geniş bir arz bize gülümser.Yüreğimiz kanatlanacak sema bulur.Ne o karanlık kalır ne o kemirgenler,Zülkarney setti inşaa olur anında,yecuc mecuc aşamaz onu...
Yakup (a.s ) gözlerinin açılması gibi ruhun Yusuf kokusunu duyar...Musa (a.s)gibi sadrın yarılır,dilinin bağı çözülür,Rabbin rızası için koşacak can bulursun.
Hû A'lâ Hû...
İkra Ela
#instagramyazılarım
#Allahızikir
#gönültefekkürlerim
@ikraela (Fotoğraf #Gül / den bacımın gül kalbinden.#izmir
Kendini göremeyen yüz,kendini göremedikçe bilemeyen,tanıyamayan yüz!Yüz kendini özler mi?Kendini özleyen yüz ayna ister.Ayna nesnedir,yansıtıcıdır,anlatır.İnsan her gördüğünü yansıtıcı ve anlatıcı görür ise kendini görür,kendini bilir,kendini tanır.
0 yorum:
Yorum Gönder