Cuma, Ocak 09, 2015 By: Oku Arz

Rüzgar

Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım
Rahman ve Rahim Allah ismi ile
Yemîn olsun zâriyât’a (o tozutup savuran rüzgârlara)!Zariyat suresi 1.ayet




‘’Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar.’’
                                              A’li İmran suresi 117 ayet

''Ve onun âyetlerindendir müjdeciler halinde rüzgârlar göndermesi ki hem rahmetinden size tattırmak için, hem emriyle gemiler akmak için, hem arayıp fazlından kazanmanız için,hem gerek ki şükredesiniz diye''
                                                         Rum suresi 46 ayet''




''Pencerenin perdesini havalandıran rüzgar
Denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar
Gir içeri usul usul
Beni bu dertten kurtar

Yabancısın buralara nerelerden geliyorsun
Otur dinlen baş ucuma belli ki çok yorulmuşsun
Bana esmeyi anlat bana sevmeyi anlat
Bana esmeyi anlat esip geçmeyi anlat

Anlat ki çözülsün dilim 
Ben rüzgarım demeliyim
Rüzgarlığı anlat bana 
Senin gibi esmeliyim

Bana esmeyi anlat bana sevmeyi anlat
Bana esmeyi anlat esip geçmeyi anlat''

'Rüzgar'şarkısı içimde ki fırtınaların sesi gibiydi,''Anlat ki çözülsün dilim 
                                                                               Ben rüzgarım demeliyim
                                                                               Rüzgarlığı anlat bana 
                                                                               Senin gibi esmeliyim''
Balkonu olmayan evimin penceresinden: '' Ne olur,bir rüzgar!''diyerek umutla beklediğim günler.Apartmanlar iç içe,bodrum katının üstü,kuyunun dibi...gökyüzü bir pencere,başını kaldırıp bakacaksın mavi umudu görmek için...
Yaz günü ve bir rüzgarın dokunuşu...perdenin havalanışı...sanki duymuş beni serinletmeye mi gelmiş?
''Hadi ferahla ''der gibi
Dokunan o dokunana yemin olsun ki
O gözümüz ile görmediğimiz
Sesini duyduğumuz
Şiddetinden ürktüğümüz
Uğultusundan korktuğumuz
O dokunan...
Soğuk dokunduğunda üşüdüğümüz,
Sıcak dokunduğunda yandığımız,
Ferahlatan dokunuşuna hayran olduğumuz...
Anlat kendini...
Karanlık bir gecede
Kör olan bir göze nasıl dokunursun?
Ayırmazsın değil mi?
Işık olsa yine  ayırmazsın!
Karanlıktı görmedim seni?
Işıkta var mısın?
Dünya ışık olsa görünmeyen,avuçlanamayan! Sarılmak istersen sarılamazsın!
Seni sıcak zamanlarda çok severim be rüzgar!
Ferahlatan nefesini severim.Baharda çiçeklere dokunduğun gibi dokunursun...
Onlar da sever mi seni?
Dokunur ve uyandırırsın,açmaya çırpınan bahar çiçeklerini.
Peki hangi kalbi uyandırma vakti?
İlk kızılcık mı açar,yoksa fındık mı? Ya kaysı! Sıcağı sevmez mi onlar? Daraldım kabım dan çıkmam mı gerek derler? Anladım onlar ne soğuğu ne sıcağı sever..
Biraz ısındı mı ferahlamak ister. Üşüdü mü donar. Sen onlara ne zaman gelirsin ey rüzgar?
Güneşi görünce hemen onlar açmak ister.Sen onları dinleme! Sen vaktini bekle..onun uyarılma vaktini bekle! Vakitsiz açarak donmasınlar,çürümesinler olur mu?


O bir bebek...o bir kuzu...sense bir rüzgar...yaptıkların,sözlerin bir rüzgar!
Hak bilgilerimi toplarsın estikçe...Onları mı verirsin o güzel bebeklere? Hem de onların anlayacakları vakitte!


Şimdi kiraz vakti mi? E hadi es bari! Arkasından şeftali bekler seni hadi!
Es'ki açsın çiçekler!
Gözleri aydın olsun,belki seni göremeyecekler fakat hep hissedecekler,bekleyecekler,ümitlenecekler.
Onlar meraklıdır,meyve vermek isterler. Ey beni ferahlatan rüzgar,dövercesine esme,uyandırırcasına şefkatle es!
Kasırga edip yıkma..
Baharı özle,baharı gözle...
Ümidin bahar olsun..
Sadece yazda ferahlatan değil.
Baharda çiçeklerin olsun.
Mevsimin hep bahar olsun.

Dokunur rüzgar
Dile gelir rüzgar,savurur,tozu dumana katar rüzgar.
''E BE rüzgar! Ne bu yıkmak! Seninde özlemin bilirim  bir çiçeğe konmak,dokunmak,en güzelini toplayıp da sonra yağmak...rahmet çoşsun diye...

Karanlıkta olan nasıl hisseder?
Bir boşluk,belirsizlik ve gizem vardır değil mi?
Peki  o karanlıktaki gizemi ne bozar.
Bir ses,bir dokunuş,bir dokunma,bir rüzgar,bir üfleme...

Karanlıkta dokundun kanıma,aradım bir ışık göreyim diye seni,
Bir mum buldum yaktım aradım seni,
Üfürdün ateşime...tutamadım seni...bir kibrit bir kibrit daha bulmalıyım seni... ben yaktıkça sen söndürdün...vaz geçtim,yattım uykuya...
Bir sabah,öyle bir nefeslenen sabah..açtım penceremi aldım nefesimi  yoksa o sen miydin? Aldığım içime nefesime,çiğerlerime çektiğim...rüzgarım neredesin...hangi dağın eteğindesin!
Estin...Vallahi estin beklediğim,...gördüm seni...sen penceremin perdesindesin! Hadi çöz beni der gibisin...

Sıcaktan bunalan vicdanımı serinleten! Sarılmak ve kavuşmak istedim.Sen yüreğine çek çek dedin...Yürek ol dedin...dokundun kalbime...

Ey rüzgar! Al götür beni geldiğin yerlere...
Gidemem ki!
Beni serinlettin, ya bodrum katındakini?

Kızdığını hissediyorum,''O da mı benim suçum!''diyen sesini.
''Ben esiyorum Rahman ve Rahim Allah ismi ile..Sen görevini yaptın mı?  Ya o apartman müteahhiti,ya o mühendisler neden yaptı ki o bodrum katını?''
''Evet o karanlığı fark edemez ki,ışık olmayan yerlerde böcekler gezdiğini.Çok kazanayım mı dedi?
Kör bu insanlar ne verirsek onu yutarlar mı dedi?
Demek ki Esirgeyen ve Bağışlayan Allah ismi ile hareket etmedi!
Hadi şimdi sen ağla ben ağlayayım,gideyim de biraz rahmet toplayayım,eserim de çiçekler açar belki!

Ey iyi kalpli!
Dertlisin bilirim,derdindendir kederin,öyle hüzünlenirsin ki neden dersin,neden düzelmez ki?Bardağı taşıran bir şey olur...artık haddini aşmıştır her şey!
Patlarsın,yıkarsın,ezersin,çiğnersin...Hortumsun...Fırtınasın...Kasırga...
Yook Vallahi yok !Öyle iyilik olmaz ki o şeytandandır.O zalim olandandır.Zalimin oluşturduğu ,üfürdüğü rüzgardır.O üfler yıkmayı,şiddeti,kasırgayı,cinneti...
Zalimin rüzgarına kanma,aldanma...O seni yıkar da bir köşeye savurur sonra...
Merhametin olmadığı yerde Zalim vardır,zulüm vardır.
Sen sakinleş hadi ..!Alçak basınç olma yeryüzünde...hadi topla kendini!Topla hadi eseceksen en güzel bilgileri topla...!Yüklen ona...taşı onu rahmetin müjdesi diye!
Bırak artık kutuplaşmayı,bir yer cehennem bir yer buz tutmuş fani...
Yeter üfürdükçe üfürdünüz ayırdınız eşleri...Bak kasırga geldi mi neden geldi deme! Köklerini iyi besle,sağlam bir ağaç ol,rahmet rüzgarları estiğinde güzel meyveye dursun.Fırtına estiğinde ayakta dursun.
Fakat güvenme sakın yine de köküne,sert bir kasırgaya dayanamazsın...
Bak gidişat onu gösteriyor.bir diken kalmayacak,savrulacak sonra her yere....
Hadi bir uyan Rahman ve Rahim Allah ismi ile unuttuğun sandıklarda sakladığın,annenin kucağında kalan ,şefkat elinde bıraktığın merhameti hatırla!

Nerede bıraktın o şefkat elini..Merhamet olmayan yerde SEVGİ olmaz ki.Sen de ki sevgi o ekilmiş olan O Rahmanın üflediği... bir elden,bir sözden,bir bakıştan dirilir.
İşte onu  El-Vedud olan verir.
Bir şart ile merhamet elini unutmayacaksın,sana verilen o hazineyi hep diri tutacaksın.
Biz insanlar hep unuttuğunda,terk ettiğinde,sakladığında işte böyle hatırlatır Rahman ve Rahim Allah ayetlerini...hadi uyan!
Hadi küsme sen annesin,sen babasın uzat o elini Rahman ve Rahim Allah ismi ile!
Ey anne senin bağrında büyüttüğün çiçeklerin var, onları çook seversin merhametin hep onların üzerinde,gözlerinde...
Ya baba, sen sadece bir bilgi olarak senin  fakat bir başka candan olana ne kadar da kıymet verirsin!

Mitolojide hani vardır,tanrıları,iyilik tanrısı,kötülük tanrısı...çok tanrı bilincinin nasıl oluştuğunu rüzgarın dili ile kavrayabildik mi?
Allah'tan başka ilah yoktur.
O da Rahman(esirgeyen,bağışlayan,merhamet eden,candan bağışlayan) sevginin sahibi VEDUD.
Onun sevgisidir bütün sevgiler.Esirgeyen ve bağışlayan Allah ismi ile hareket etmeyince o sana verilen sevgiyi de ölçülü kullanamıyorsun.

Allah'ın bütün yaratılmışları için verdiği sevgiyi bir tek kişiye ya da kendine veriyorsan güneşe direkt sarılanlar gibi yanıyorsun.Ne sen dayana biliyorsun,ne karşında ki...

Karşılığını almayınca da öfkeleniyorsun,esiyorsun ve bağışlayan bir el olmadığın için zalim oluyorsun.


İşte şer tanrısı zannettiklerin o senin kendi ellerin ile oluşan,esirgeyen ve bağışlayan bir el olmamandan kaynaklanıyor.


Esirgeyen ve bağışlayan Allah ismi ile hareket ettiğinde sevgi doğar kalbinde.İşte o İSA 'dır.Allah'ın üflediği ruhdur.Allah'ın bir kelimesi dir okunması gereken ,dokunması gereken ayettir.




''İman edip de salih ameller işleyenlere Rahman bir sevgi verecektir.''Meryem suresi 96.ayet


Bebek bu ruh ile doğar.O ruh onun içinde ekilidir,onu Rahman ve Rahim Allah ismi ile büyütmesi kendi eline verilmiştir.Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket etmeyi de en önce annesinin dokunuşunda ki merhametten öğrenir.

İseviler Rahman ve Rahim Allah adı ile hem kendilerine hem de kendilerine sığınanlara merhamet ettiklerinde bu gerçeği biliyorlardı.Fakat ne zaman sadece kendilerine merhamet eder oldular...unuttular.Unutunca arkalarından gelen garipler gerçeği göremedi,SEVGİ gök yüzüne yükseldi.Ulaşılamaz oldu.Kör oldu gözler,ışık gitti, lamba söndü...

İsa Allah'ın oğludur dediler kör gözleri ile.O Allah'ın merhamet ile verdiği sevgi idi. Hz.İsa her peygamber gibi esirgeyen ve bağışlayan Allah ismi ile nasıl yaşanır gösterdi,duyurdu,tatbikat etti,işaret,ayet oldu.O da İslam peygamberi...Meryem'in oğlu İsa...merhamet sevgiyi doğurur,sevgi merhametle doğar.İşte unutanlar bu sözü yanlış anladı.


Kelimeler bozuldu,anlam kayboldu.Akıl şaşkın tarumar oldu.Doğru yolu arayanlar hep ışık aradı.''Yaradan Rabbinin ismi ile oku''diyordu Rabbimiz Rahman Allah.

Rabbimiz yüce Allah kainatı Mübin ile yeniden diriltmeyi bilir.

Arz esmeden sağır olan kulaklar duymayacak,Arz dillenmeden kör olan gözler görmeyecek!

Gariplerin sahibi Garip Allah Hamd sana,şükür sana..selam tüm peygamberlerine


Meryem'in oğlu İsa, o Meryem ki güzel bakışlı Meryem,merhametle kuşanmış Meryem, onu bir emanetçi büyüttü.Rahman ve Rahim Allah ismi ile...Zekeriya peygamber...O hakkı konuşan o arkasından davasını sürdürecek bir varis isteyen...

Rabbimiz  Rahman rahmet müjdelerini Rahman ve Rahim Allah isminden tutana verir.

İster misiniz bir Meryem dokunuş,gülüşü...!

O zaman sadece kendinize merhametten vazgeçin,hem kendinize hem de yaratılmış her şeye,evinizin içindekilerine hem de size sığınanlara Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket et! Bak o zaman nasıl sevgi uyanacak,gönüller sevinecek,çiçekler açacak.

İşte İsa'nın neden göğe çekildiğini anladık mı? Evet o göğe çekildi.O ruh SEVGİYDİ.

Zalim olan,annesinin bağrında iken,annenin dokunuşu,gülüşü,merhameti ile merhamet ekilen kalbini yok eden,susturan işte o ruhu çarmığa germiştir.

Kendine ve bütün zalimlik bulaştırdıklarının içinde de köreltmiştir.Ona uyan da, tabi ki kendine verilmiş merhameti unutmuş onu uykuya yatırmıştır.O ana rahmine dönmediği içinde bir türlü huzurlu olamayan ZALİM.Yazık ettin kendine..bir dağ bulurum ben dedin, binmedin o Rahman ve Rahim Allah ismi ile yürüyen gemiye...Bak daha kıyametin gelmedi...Fakat ansızın gelebilir!


Hadi samimi bir tövbe et! İçinde ki merhameti uyandır,sula,bak ona,büyüt onu...yok...yook vallahi yook eğer sulamazsan,karanlığa koyarsan,yazın gölge ,kışın güneş olmazsan yandın..yandın korlar içinde....

Yapacağın sadece Rahman'a iman etmek ve o yolda istikrarla yürümek ESİRGEYEN VE BAĞIŞLAYAN BİR EL OLMAK.İŞTE O ZAMAN IŞIĞIN OLUR.NUR'UN OLUR.


Evet eti ile budu ile Allah'ın bir kelimesi,ayeti olan İsa'yı görmek isterseniz unuttuğunuz merhameti, yattığı ölüm uykusundan uyandıracaksınız önce kendinizde ve sonra bütün yaratılmışlara ,merhamet kuşanıp cihada çıkacaksınız gül ekip gül satacaksınız,,gül kokacaksınız .
Nur doğacak o zaman .İşte o Nur nedir bildik değil mi? Hani o güzeller güzelinin ,emin,merhametli peygamberimiz Hz.Muhammed'in Nur'u.O güzel ahlak!

İSA YÜREĞİNE KAVUŞAN MUHAMMED YÜREĞİNE KAVUŞUR.

İşte bildiniz mi kalpler nasıl halden hale girer.Döner dolaşır Nur'a döner.Sen Rahman ve Rahim Allah'ı terk etmedikçe,Onun ismi ile hareket ettikçe...hadi kalk ,uyan Bismillahirrahmanirrahim de..

İşte o Süleyman'ın anahtarı, Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket eden.

Tövbe etmedikçe Rahman ve Rahim Allah ismi ile başlayamazsın...yaşayamazsın...ışığın söner...kalbin kararır....sarayların içinde korkak bir yalnız olursun...uyuşursun..unutmaya çalıştıkça hep istediğin o Rahime kavuşmaktır.İnanmıyorsan bak vallahi bak bir merhametli bakışın olsun...bir merhametli ele bir köpek kurban olur..adar kendini...

Yaratılmış her şey sevgi ile döner.Sevgiyi bilir.Sevgi ile yumuşar.Hiç mi görmedin sakinleşen bir atı sevdiği geldiğinde..işte o kaybettiğimize ancak Rahman ve Rahim Allah ismi ile kavuşacağız.

Merhametle dokunmadığımız fidan kurur,solar.

İşte böyle bir Allah'a kul olunmaz mı?

Merhameti anneliği ile unutmayan Meryem yüreklerimiz şefkat elleri ile merhem oldular dokundular gönlümüze.Onların gayreti vardı Rahman ve Rahim Allah ismi ile Rabbin yükselti onları Rahman ve Rahim ismi ile..

Bir zaman demiştim ki dar odamın bir metrekare yerinde Haşr suresinin son iki ayeti ile''Her şey onu anar,onu yüceltir.''

Demiştim ki''Rabbim,bende seni sayıyorum,yüceltmek istiyorum,fakat kimse beni duymuyor ki''

Evet duyurmak önemli imiş şimdi anladım,insanlardan övgü almak için değil...Yaşayarak duyurmak önemli imiş.Küçük bir dar evin olsa,göğü borudan görse...samimi bir tövbe ile Rahman Ve Rahim Allah ismi ile yaşamak gerekmiş..Rahman ve Rahim Allah adı ile duyurmak,uyandırmak gerekmiş.

Sen Rahman ve Rahim Allah ismi ile merhamet etmez isen o merhameti tanıyamaz,yanılır,iki yüzlülere inanır,o şer üfürükçü görünmeyen rüzgar dokunur ona,Allah'ın her doğru durağının önüne set olanlar.

Görünmeyen bir rüzgar vardır hani,insanı adeta felç eder,hasta eder dokunana,iki karşılıklı kapı açıkken olur.Çatışırken o rüzgarlar içinde olan adeta vurgun yer.

Ah o zaman ne ziyan olur o yetiştiriyorum zannedilen meyvelerin hasta olur yürekleri,akılları şaşkın olur,çırpınırlar bir kuş gibi...aldanırlar belki iki yüzlü gülen yüzlerin haline.O evin kalbi bozuktur.Kalbi bozuk olan ev de hak batıldan ayrılamaz ki...

Perişan olur çocuklar...sevgi için kan ağlarlar...

Bir evde iki farklı duyurma var ise orada hep cereyan olur.Rahman ve Rahim Allah ismi ile yaşayan bir evin merhamet ortamından orada sevgi vardır.İşte Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket edenlerin,birlik edenlerin evine o Sevgi'yi Allah verir.

Sadece kendine merhamet edende ALLAH'IN ADL,HAKK İSMİ UYANMAZ.YİNE HER ŞEY HÜSRAN OLUR.

Sadece kendine ve ailesine merhamet yine Allah'ın HAKK ve ADL ismi uyanmaz,her şey hüsran olur.

Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket etmek demek hem kendine,hem dışındakilerine hemde sana sığınanlara merhametli,esirgeyici,bağışlayıcı olmaktır.

Esirgediğin bir eşya dahi olsa sana gülümser.Hayvan olsa peşini bırakmaz.

Ebabilleri biliriz değil mi?

Onlar çok zayıf,sadece meraklısının aradığı,pekte önemsenmeyen işte onlarda Rahman ve Rahim Allah ismi ile yaşayınca onları Rabbin yetiştirir.Onlar gece de olsa uyanıktır.Onların batıla atacak olgun kelimeleri vardır.Kelimeleri hep Rahmandan isterler,onlar ümitsiz değildir,onlar gece ve gündüz dua ederler.

İşte kendiniz küçük görmeyin sadece tövbe edip Rahman ve Rahim Allah ismi ile o kapıdan girin....

İşte o kuşlar ortaya çıktımı Ebreheler şaşırır.''Bu da ne ki der,sen mi getirdin bu haberi ''der.Hiç beğenmez onu,o çok küçük ve basittir gözünde...

Bilmez ki o İBRAHİM'İN KUŞLARI,o merhamet için çırpınanlar.




O dört dağa bırakılmış olan...İbrahim'in kuşları..

Hani Hz.İbrahim demişti ya:''Rabbim sen ölüleri nasıl diriltiyorsun?''




''An o zamanı da, hani İbrahîm, Rabbim demişti, ölüyü nasıl diriltirsin? Allah, inanmıyor musun demişti de İbrahîm, evet, inanıyorum ama kalbim tam yatışsın, iyice anlayayım demişti. Allah da demişti ki: Dört kuş al, onları kesip paramparça et, parçalarını birbirine kat, sonra o karışık parçalardan her birini bir dağın üstüne koy, sonra da onları çağır, koşarak sana gelecekler. Bil ki Allah, şüphe yok ki pek yücedir, hikmet sahibidir.''Bakara suresi 260.ayet


İşte bildin mi?

İbrahim'in kuşlarını...

Her bir ebabil'i bulup,parçalayıp, her bir parçasını bir dağa gömseniz...Rabbimiz yüce Allah'ın Rahmetini öldüremezsiniz.

Siz dağda açan dağ lalesi görmediniz her hal de?

Vakti gelince acı içinden doğar,biriktirir kendinde hak bilgileri,batıl dokunamaz ona o Rahman ve Rahim Allah ismi ile doğar ve onun için yaşar ve onun için ölür.O bilgileri en güzel rüzgarlar toplar.Yağar yeryüzüne ayet ayet...


Bildin mi?İşte o rüzgarlar Allah'ın evini kuran İbrahim yüreklerdir.Onlar batılı gördükçe bunlar benim Rabbim değil ,benim Rabbim böyle olamaz diyenlerdir... diyenlerdir.

Onların çağrısı Allah'ın evidir.Zalimler bu sözden de anlamaz gidip Kabe'yi yıkmak isterler o Nur'u söndürmek için.Yazık Vallahi yazık...

Güneşi söndüre bilecekseniz ya da güneşi doğudan değil de batıda doğura bilecekseniz hadi yapın yapabileceğinizi?


İBRAHİM YÜREKLERİ ÖLDÜRSENİZ,ŞEYTANIN ÜFLEMESİ İLE O AĞAÇTAN YEDİRSENİZ ,BUNDA SİZİN İÇİN ÖLÜMSÜZLÜK VE SONSUZ ZEVK VAR DESENİZ, KANDIRSANIZ ADEMİ..

VALLAHİ ADEM TÖVBE EDER,TÖVBE EDER...CENNETTEN KOVULSA DA TÖVBE EDER.

GÜNAHININ AFFI İÇİN İSTER KAYBETTİĞİ KELİMELERİ.O KELİMELERİN SAHİBİ ONA ÜFLER.

Bir adam bir tohum eker,ağaç olsun da meyve versin kuzularım der.Eker onu bir toprağın bağrına...hani o toprak verimli ise...fidan çatlar köklerini annesine bağlar..uzanır yeni aydın bir gökyüzü arar kendine...gülümsemek için.Büyütür hem baba,hem anne biri canından verir,öteki malından biri özünde verir biri kazandığından...

Fidan büyür,herkesleri imrendiren alımına bürünür.Artık meyveye durmalı...Yabancılar ve ya en yakınındakiler göz koymaya başlarlar,o üfüren o üfüren var ya,hani o bağlara şer üfleyen...

Onu bildin mi?Kökleri sana bağlı olsa da...Senin için kazanma derdinde olan olsa da hani o şer üfleyenler var ya! İşte o görünmez zannedenler kendini!Onlar senin yetiştirdiğin bebeğini zamansız uyandırırlar.O bebek daha ne bilir çiçek olmayı,daha vakti gelmedi ki...çoşar da kabına sığmaz...

İşte o şer üfleyenler,kendini görünmez zannedenler, ışığı olmayan karanlıklar...Gizlice giderim,süzülerek sızarım diyenler bildin mi?İşte o karanlıkta kalmaktan ışıksız olanlar.Nefsinin arzularının peşine düştükçe karanlıkta kalan körler,sağırlar..


Sağır oldu kulaklar duyamaz ki..duymayınca akledemez ki..akletmeyince seçemez ki!


Sağırlık neden olur biliriz,kelimeleri olmayan bir akıldan...sadece yiyen akıldan...otlanma sevdasından!


Kör oldu gözler duyamaz ki...Duyamayınca akledemez ki...Akledemeyince hakkı batıldan ayıramaz ki!

Körlük ise neden olur biliriz:Biriktirme sevdasından...

Zaman... o zaman yaklaşıyor...o beklenen saat...dehşeti gözler görmedik.An'ı kaçırmadan tövbe eden ve Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket eden kurtulacak,Dehşetli son dakikada ki imanın hiç bir faydası yok...çünkü o merhamet eli ile hiç bir ışık alamadı kendine veremedi riyasız...


Bilir misin?Merhamet uyanınca,sevgi uyanır,sevgi uyanınca selam olur o şehir.


Şehir şehir içinde, bir şehir var benim içimde..bir bak kendi içine


Kapalı kapılar ardında değil o şehir senin içinde


Kendi şehrinden seyreylersin alemi


şehir senin içinde


Sokaklarına bak


Aç o sokakları tıkanmış ise


Bak orada ki kalp evine


Nefes alabiliyor mu?


Nefes verebiliyor mu?


Kendine alırken


Kendinden verebiliyor mu?


Anlamak istersen sırrı


Git o şehre,gir o şehre


Aç kapılarını tek tek


O açtır belki


O sağırdır belki


O görmez belki


Onun eli ayağı tutmaz belki


O gönül evinin kapısı açık mı?


Gir o eve


Bak pecereden


gönül senin içinde


Pencerelerinden bakınca şehrin içindesiniz.Kapalı ise pencereniz,rüzgardan nasiplenemezsiniz!
Açık ise kapınız dışarıdan baktıysanız birliğin içindesiniz,bütünün içindesiniz.Açın pencereleri rüzgarınız gelsin.Sizi birliğe götürecek rüzgarınız gelsin Rahman ve Rahim Allah ismi ile

Bir görünen yüzün var bir de görünmeyen yüzün ey insan.Görünmeyen yüzünü bir sen bir de Rabbin bilir.

Görünmeyen yüzün de karanlık yüzün de ışık olmaz ise kördür.

Işık ister misin?
O zaman hadi o karanlığın içinde bir kandil yak.
O kandilin evi neresidir.Tam kalbinin içerisidir.O senin şehrinin gören gözleri.
Fakat o kalbinin kandili ışığını Nur'dan alsın.O NUR'u biliyorsun değil mi?O hiç sönmeyen Allah'ın.
O Nur kalbinde olsun dersen,o Nur'un sahibinin adı gerek.


Rahman ve Rahim Allah ismi ile...işte o merhamet yakar o ışığı.


Karanlıkta olana ışık olsun diye,gözleri,gözeleri aydın olsun diye.


İstersen haydi dokun Rahman ve Rahim Allah ismi ile...


Hem görünmeyen yüzüne,


Hem görünen yüzüne,


Hem içinde ki şehre,


Hem dışında ki şehre,


Hem İnsine,


Hem Cinsine


Rüzgar görünmüyor diye yok değil değil mi?

Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket etmeyenin,dokunmayanın dokunuşunda merhamet yoktur.O nefsinin arzularından iki yüzlülükle dokunur.İki yüzlülerin dokunuşun da rahmet olmaz.Onların sevgileri gerçek değildir.Onlar arzularının peşindedir.
Kandırdıklarını sanırlar onlar.En ıssız zamanları ve savunmasız zamanları seçer,kimsenin görmediğini zanneder,sırıtarak gelen iki yüzlü dokunuşlar.Şer dokunuşu...

Merhametsiz dokunuşları ile tiksindirirler,üşütürler o canı.

Şeytanın üfürkçülerinden bir esinti misiniz?


Yoksa Rahman ve Rahim Allah ismi ile hareket eden merhamete kavuşmuş,sevgi verilmiş,iyi olan kalplere sevdirilmiş bir esinti misiniz?Hangi rüzgarın içinde olduğunuza bakın!

Şeytan bir şer ilahı değildir.O Allah'a itaat etmeyendir.Ve Allah'a itaat etmeyen insanlarda işte o karanlığın içindedir.Tövbe etmedikçe...asla o ışığı göremeyecekler.


Allah bir tektir.O Rahman ve Rahim olandır.Ve bizim de Rahman ve Rahim isminden tutunmamızı ister.

Haydi artık Rahman ve Rahim Allah ismi ile yürüyen o gemiye binme vakti!

O zaman o sarp yokuşa çıkacaksınız.O sarp yokuş nedir bildin mi?


Sarp yokuş aramaktır,bulmaktır,araştırmaktır,her duyduğuna balıklama dalmamandır.

Kolayına gelen sorup sorup durmandır.Şimdi çalışma vakti haydi,sarp yokuşu göğüslemeye,aramaya ışığı.

Hz Musa bir ışık görmüştü hani,belki bize bir yararı dokunur demişti ailesine.Yürümüştü o yöne...

İşte o ışığı bildin mi?

Sen o ışığı bir kulun yaktığını zannedersin hal bu ki o Allah'ın ışığıdır.

O hiç sönmeyen.

Kulların yaktığı mum misali üfleyince sönmeyen.

Arayan bir kandil görür.İşte o Hilal'dir....bildin mi?

Hem kendi şehrinde hem dışındaki şehrinde.

Şimdi gündüz KAPA GÖZLERİNİ...

Nur sen kapattın diye öldü mü?

Sen onu öldürdün için de!

Biraz çok hafif aç...şimdi bildin mi karanlığın içinde ki beyaz ipliği?

İşte FECR...HİLAL'i gördün mü?

Fecr iki göz kapağının arasında ya kapatırsın,ya açarsın Nur'a.

Biraz daha aç ilk dördün içindesin.Ha gayret iyice aç bak Nur'un içindesin....Bulut onun önüne gelmişse de o yok değil ki!

Şimdi gece desin KAPA GÖZLERİNİ...gir o görünmeyen aleminin içine...Var mı bir ışık...yok!

Hiç mi yok?Bir kibritte mi yakılmamış?Ya da mum ,ya da elektrik...yok mu?

Sönmüş mü ve ya bozulmuş mu?

Karanlıktasın korkuyorsun...Bir ışık aramaya kalktın...pat bir gürültü olsa ödün patlayacak!

Bir kandil mi gördün yakılmış.Sana bir faydası var mı ola?

O kandil çalı çırpı ile mi yakılmış,yani kül olanla,başında ne yapıyorlar?Isınmaya mı çalışıyorlar?Sırtları soğuk yüzleri alev mi olmuş?

Bu kandili yakanlar o şer üfleyen ,bağları koparanlar olmasın!

Bir kandil yakılmış apartmanın içinde,sıcak,ısıtıyor aileyi,komşuları...ya dışarıdakiler!

İşte yetmez merhamet eli sadece kendine ve yakınlarına olmaz.Nur istiyorsan,sevgi istiyorsan merhamet kuşanacaksın Rahman ve Rahim Allah ismi ile...işte o zaman Allah'ın Celal ismi tecelli etse tatlı bir sert olacaksın.Nerede ne yapacağını iyi bileceksin,dengeli olup denge ile yaşayacaksın.

Denge Rahman ve Rahim Allah ismi ile olur.
Bilir misin merhamet uyanınca sevgi uyanır,sevgi uyanınca selam olur o şehir,hem içinde ki hem dışında ki şehir.
Merhamet ellerinde büyüt kuzunu,merhametli ellere teslim et kuzunu.






Bir anne adayının bedenin içinde iki kalp vardır,biri rahmin de büyür,Vav diye!

Vav nedir bilirsiniz değil mi?

İşte o VAV sevgin Sahibinin bir harfi,kelimesi..isterseniz bakın o kalbin şekline ve o ismin dört odacığına...Kalp Vedud ismi ile atar.





"Rabbınızdan bağışlanma dileyin sonra da ona tevbe edin. Şüphesiz Rabbim rahimdir, vedûddur.” (Hûd Sûresi 11/90)


El-vedud
Vüdd ( ودّ ) ve meveddet ( مودّت ) masdarından türemiş mübalağalı ismi fail kalıbında bir sıfattır. Bu kalıp Allah (c.c) için kullanılırsa sıfat olur. Bu kalıp ismi mef’ul manasında isim olarak da kullanılır. Sevgi anlamındadır. İsmi fail olarak alındığında ÇOK SEVEN, ismi mef’ul olarak alındığındaysa ÇOK SEVİLEN manalarına gelir. Daha çok da çok seven manası tercih edilmiştir.


Çok seven ve çok sevilen olmak istiyorsak haydi Rahman ve Rahim Allah ismi ile

Hamd Alemlerin Rabbine selam tüm peygamberle ve salihlerin üzerine




İkraEla @ElaIKRA














































0 yorum:

Yorum Gönder